30 Kasım 2016 - Bir Kira Bedeli Birimi Olarak Dolar

Dolar tarihimizin en yüksek değerine ulaştı ve rekoru sürekli yeniliyor biliyorsunuz. Bürokratlarca yapılan basiretsiz açıklamaları tekrarlayıp vakit kaybetmeyeceğim. Doların artık hiçbir zaman eskisi gibi olmayacağından hareketle, ilçemizdeki sıkıntılara ve çözümlerine değinmeye çalışacağım elimden geldiğince.

Dükkan ve ev kiraları dolar üzerinden ilçemizde. “Arabistanda çalışıp para getiren gurbetçiler arsaları, tükanları topluyordu bu yüzden dolara geçtik” gibi bir bahane işitiyoruz hangi taşı kaldırsak. Neden böyledir, nasıl olması gerekir, doğru mudur yanlış mıdır, herkesin kendince haklı cevabı vardır illa. Fakat bir gerçek var ki, o da katlanan dolar kuru dolayısıyla kiradaki esnafın yavaş yavaş sıkıntı yaşamaya başladığı. Yarın esnafımız, komşularımız bir bir kepenk indirirse olan biz Samandağ halkına olacak. Kepenk indirilmese bile kira ödeyebilmek için yapılacak zamlar yine bize yansıyacak. Dolayısıyla bu sorun hepimizin.

Hukuki olarak her sorunun olduğu gibi yüksek kira sorununun da kanunda çözümü var elbette. Herkes akraba, dava açılır açılmaz bilemem ama en azından halkımı aydınlatma görevimi yerine getirmiş olayım.

Yazılı kira sözleşmesi yapmadınız, yaptınız ama kira süresi çoktan sona erdi yada kira bedelini vs düşük gösterdiniz diyelim. Ya da uygulamada hiç karşılamamakla birlikte hem kiraya verenin hem de kiracının isteklerinin eksiksiz yer aldığı geçerli bir sözleşmeniz var diyelim. Aktif olarak kiracısı olduğunuz işyeri veya konutla ilgili olarak bedelin “yeni kira dönemi için” yeniden belirlenebilmesi için dava açmanız mümkün. Kanun koyucu; adeta bugünleri görerek “kira bedelinin yabancı para olarak belirlendiği sözleşmelerde” sözleşmenin süresini önemsemeyip “aşırı ifa güçlüğü dolayısıyla” bedelin indirilebilmesinin yolunu açmıştır. Bu davada; emsal kira bedelleri, önceki dönem kira bedeli, önceki kira dönemine ait üfe artış miktarı, yabancı para biriminin yarattığı devülüasyon, varsa yazılı kira sözleşmesindeki artış oranı gibi parametreler göz önünde bulundurularak mahkemece yeni dönem için geçerli kira bedeli belirlenir. Dava yeni kira döneminden en geç 30 gün önce açılırsa, dava sonucu tespit edilen yeni kira bu yeni dönem için geçerli olacaktır.

Tabi kontratın yazılı yapılmamış olması, ödenen ve/veya istenen bedelin ispatı hususunda sorunlara yol açmakta. Yine vergi mükellefiyeti dolayısıyla düşük bedel gösterilen kontratların dava konusu edilmesi halinde gerçek bedelin ispatı sorununun yanı sıra işin vergi cezası ayağı da sorun çıkarmakta. Yargıtay kararlarıyla yerleşen uygulamada; yazılı olmayan kira sözleşmelerinde, önceki kira bedelinin tanıkla ispatı mümkün olmakta. Yine kira bedelinin düşük gösterildiği hileli (muvazaalı) sözleşmelerde de eski kira bedelinin ispatı için gerçek kira bedelini gösterir ikinci bir sözleşmenin varlığı halinde bu sözleşmedeki bedel gerçek bedel olarak kabul edilmekte. Böyle bir sözleşmenin olmaması halinde ise yine tanıkla gerçek bedelin ispat edilebileceği kabul edilmekte. Ama bu hileli sözleşmelerde de ortaya çıkan gerçek bedel, mahkemece soruşturma yapılması için defterdarlığa bildirilmekte, dolayısıyla kiracı vergi cezası ile karşı karşıya kalmakta. Bu sebeple; dava yoluna başvurmadan önce şapkayı öne alıp, durumu bütün detaylarıyla değerlendirmekte, gereksiz heyecan aramamakta fayda var.

Sorunun asıl çözümü ise, diyalogtan ve empatiden geçiyor. Umarım daha kötü günler gelmeden bu sorunu kendi aramızda sağduyu içerisinde çözebiliriz.