Avukatlar Yalan Söyler mi?

söyler efendim bal gibi de söylerler. peki avukatlar dışında kalan herkes melek mi?

vatandaşın “avukatlar yalancıdır” derken unuttuğu ve hatırlamazlıktan geldiği bazı şeyler var. mesela hakim ve savcıların avukatlarla aynı sıralardan mezun oldukları. bir avukatın bu kimseleri yalan söyleyerek kandırmasının ne kadar zor olabileceğini düşünebiliyor musunuz? kaldı ki bir avukatın yalan söyleyerek müvekkili gerçeği gizlemek veyahut iftiraya zorlamak şeklinde yönlendirmesinin hem hapis cezasını gerektiren hem de meslekten mene kadar uzanan yaptırımları olduğunu biliyor muydunuz? hangi avukat, müvekkilden alacağı 3-5 kuruş için altın yumurtlayan tavuğu kesmek ister ki?

şunu unutun dostlar; avukatlar yalanla dava kazanmıyor, kazanıyorsa da bu çok ender. ha eğer müvekkillere yani sizlere yalan söylüyoruz ve siz bu durumdan şikayetçiyseniz durum apayrı bir hal alıyor.

gittiğiniz en küçük esnaf bile size “yemin ediyorum gelişi şu kadar” veya “bu arabanın piyasası bu” dediğinde yalan söylemiş oluyor genelde. internet çağındayız açın bakın internetten fiyatlara inanmıyorsanız. yine uzmanlık gerektiren bir malın satışı söz konusu olduğu zaman “bu 1. kalite, japon işi. leke tutmazi solmaz” gibi söylemlerin de büyük kısmının yalan olduğunu siz de biliyorsunuz. haksız mıyım? ataşehirden alacağınız dairenin maketi bile size çoğu zaman yalan söylüyor. ama siz ne bakkala, ne otogaleriye nede müteahite yalancı demiyorsunuz. “ticaret yapıyor, ticarette olur böyle şeyler. hazreti peygamberimiz de tacirdi. kervanlar sürerdi” diyip aklıyorsunuz. ama söz konusu avukat olunca, hemen yalancı demekten kendinizi alamıyorsunuz.

işiniz düştü, bir avukatın kapısını çaldınız diyelim. “bu davayı kazanır mıyız peki?” diye sorduğunuzda size “evet, kesinlikle kazanırız” diyen avukat size kuvvetle muhtemel yalan söylüyordur. fakat söylediği şey size “yalan değil de duymak istediğiniz şey” olarak geldiği için bu yalana kanmayı siz seçiyorsunuz. oysa siz de biliyorsunuz ki kararı verecek kişi avukatın kendisi değil, hakim veya savcı. hatta bu avukattan önce gittiğiniz görece daha dürüst avukat size “bir aksilik olmazsa, bu dava büyük ihtimalle kazanılır; ama kaybedilebilir de” dediği için o avukata davayı vermiyorsunuz. kazanırım diyen avukata yalan söylediğini bile bile davayı veriyorsunuz, sırf kaybetme ihtimalinden bahsetmedi diye. haksız mıyım?

yani size yalan söyleyen avukatı aslında biliyorsunuz. fakat bilmemek işinize geliyor. canınız yandığında ise kendinizi suçlamak aklınıza bile gelmiyor, topu doğrudan avukata atmakta herhangi bir beis görmüyorsunuz.

evet yalancı meslektaşlarım var ne yazık ki. ben de şahidim. ama piyasaya sizin şekil verdiğinizi de yukarıdaki örnekten da anladığınız üzere unutmayın. dürüst avukatı cezalandırır, yalancı avukatı ödüllendirirseniz bütün avukatları yalancı yaparsınız ki surum vahametle oraya doğru ilerliyor.

top sizde…